Студопедия

КАТЕГОРИИ:

АстрономияБиологияГеографияДругие языкиДругоеИнформатикаИсторияКультураЛитератураЛогикаМатематикаМедицинаМеханикаОбразованиеОхрана трудаПедагогикаПолитикаПравоПсихологияРиторикаСоциологияСпортСтроительствоТехнологияФизикаФилософияФинансыХимияЧерчениеЭкологияЭкономикаЭлектроника


TATİL GÜNÜM




Önceki gün cumaydı. Akşamın yedisinde halazadem bize konuk (misafir) geldi.

- Biz yarın, öbür gün ava gideceğiz. Dedi. Beraberimizde (bizimle birlikte) gitmek İstiyor musun? Seni bilhassa davet ediyorum..

Genellikle ben av meraklısı değilim, fakat bu defa meraklandım (merak ettim).


— Hayvan avı mı yapacaksınız?

- Hayır, halen hayvan ve kuş avı yasaktır. Balık tutacağız,
Gel, bizimle birlikte gidelim. Vallahi, bu davetim son davet.
Sonra duydum duymadım deme. Razı ol.

Güldüm: insanı bu kadar korkuttuktan sonra önerini kabul etmemek olanaklı değil galiba. Dedim.

— Yani, kabul ediyorsun, değil mi?

- Niye kabul etmeyeyim? Kabulüm.

Pazar günü ben pek erken uyandım. Yatağımı topladım. Kahvaltı ettikten sonra palto, şapka filân giydim ve saat yediyi yirmi beş dakika geçe evden çıktım, üç numaralı troleybüsle hala oğluma gittim. Troleybüsten Çehof caddesinde indim. Halamla oğlu iki katlı taş bir binada oturuyorlar. İki odaları var. Halazademin odası küçük fakat aydınlıktır. Burada mobilya namına bir dolap (takımı), bir televizyon, küçük bir tahta masa, bir de demir karyola var. Masa odanın ortasını tutuyor. Yemek masasıyle diğer eşya öteki (öbür) odadadır. Halaoğlumu yatakta buldum. Şaştım.

— Ne o? Hâlâ yatakta mısın? Allah Allah!

— Aksi gibi hasta düştüm, dedi. (Ben derhal: «Geçmiş
olsun», dedim). Demek, bugün bu iş olmayacak.

— Zarar yok, dedim. Ben de doğrusu o kadar hazır değilim. Bak, elbisem bile tam balıkçı elbisesi değil.

— Yoook! Öyle deme. Önümüzdeki cumartesi günü mutlaka
gideceğiz balık tutmaya. Geriye yol yok!

İşte böyle o günkü plânımız suya düştü. Halam bana bir bardak çay ikram etti. Üçümüz biraz daha konuştuktan sonra kalktım gittim.

Sabahın daha erken saatiydi. Kol saatime baktım, sekize on dakika vardı. Yavaş yavaş yürüdüm. Halamın evinden çıktıktan yarım saat kadar sonra bir arkadaşıma rasgeldim. Beraber parka gittik. Arkadaşım İyi bir kayakçıdır. Ben de bu sporu seviyorum. Arkadaşımla bütün parkı baştan başa dolaştık. Nihayet acıktık, lokantaya gittik. İyi bir öğle yemeği yedik. Yemekten sonra ardadaşımı evime davet ettim. Burada


I

üç parti satranç oynadıktan sonra arkadaşım gitti. Ben de baktım, televizyonda iyi bir filim oynuyor. Açtım televizyonumu, filmi seyretmeye başladım. Ancak biraz sonra televizyonu kapadım. Taganka dram tiyatrosunda «Üstat (Usta) ve Margarit» piyesi çoktandır dikkatimi çekiyor. Aksi gibi biletim yok. Biletsiz nasıl seyredeyim? Satın almak da mümkün değil. Baktım, bir çare yok. Kalktım, stadyoma, daha doğrusu yeni spor sarayına gittim. Çünkü evime çok yakındır. Orada hokey değil, bir futbol maçı seyrettim. Dokuzu çeyrek geçe eve döndüm, paltomu, şapkamı çıkardım. Akşam yemeğimi yedikten sonra bir sigara içtim. Ona on kala Türkçe'ye çalışmaya oturdum ve bir buçuk saat sıkı sıkı çalıştım.


Поделиться:

Дата добавления: 2014-11-13; просмотров: 109; Мы поможем в написании вашей работы!; Нарушение авторских прав





lektsii.com - Лекции.Ком - 2014-2024 год. (0.007 сек.) Все материалы представленные на сайте исключительно с целью ознакомления читателями и не преследуют коммерческих целей или нарушение авторских прав
Главная страница Случайная страница Контакты